HABER/TURGUT YAMAN
Komünist Çin rejimi tarafından 1 Ekim 1949’da işgal edilen Doğu Türkistan, tam 76 yıldır zulüm, baskı ve asimilasyon politikalarıyla karşı karşıya.
Uygur Türkleri, inançlarını ve kimliklerini korumak için insanlık dışı şartlarda var olma mücadelesi veriyor.
> “Doğu Türkistan’ı, #Uygur kardeşlerimizi unutmayalım.
Her gün dua edelim,Çin ürünlerini boykot edelim,çünkü Çin onları yok etmekle meşgul.”
Uyguristan, medeniyetin beşiği olarak kabul edilir.
Yaklaşık 3000 yıl önce, Batı’ya geçen birçok tarım ve su kanalı tekniğini Uygur Türkleri geliştirmiştir.
Bugün ise, o kadim medeniyetin çocukları baskı ve acı dolu bir hayat sürmek zorunda bırakılıyor.
> “Mazlumların dünyasında kıyamet koparken,
zalimlerin yastığına rahatlık verme Allah’ım!”
Doğu Türkistan’da sözde “eğitim kampı” adı altında toplama ve çalışma kampları kuruldu.
Binlerce Uygur Türkü, tehdit ve baskı ile bu kamplara götürülüyor.
Uygur çocuklar ailelerinden koparılıyor, Çinli kıyafetleri giydirilerek Türkçe konuşmaları yasaklanıyor.
Amaç; kökleriyle, diliyle, inancıyla bağını koparmak.
Son dönemde gelen bilgilere göre, Türkiye ile Çin arasında yapılan yeni bir anlaşma kapsamında, yaklaşık 3 milyon Uygur Türkünün Türkiye’ye getirileceği konuşuluyor.
Umut dolu bir adım olarak değerlendiriliyor.
Doğu Türkistan’da zulüm bitmedi.
Ama unutmayan, dua eden, sesini yükselten bir millet oldukça, Uygur Türklerinin umudu tükenmeyecek.
> “Zulme sessiz kalma!
Çünkü sessizlik, zalimin en güçlü silahıdır.”